20 Eylül 2013 Cuma

New Life



Post girmeyeli baya bir zaman olmuş.
Günler nasıl geçiyor anlamıyorum.
Yeni bir şehre gel, ev tut yerleş, hem yeni şehre hem yeni iş yerine ve iş arkadaşlarına alışmaya çalış derken uzun zaman oldu.
Üstüne bir de kız kardeşim ikinci üniversitesi için Ankara'yı kazandı, O bir süre buradaydı, o kısıtlı zaman içinde bir yandan nöbet tut, nöbet ertesi uykusuz kalıp O'nun eksikleri için alışveriş yap derken sonunda bu hengame de bitti.
Bu akşam O'nu da yolcu ettim kaldım evde bir başıma.
Ev arkadaşım da henüz gelmediğinden free takılıyorum şimdilik.

Eski evimde (eski şehrimde) son günlerimi arkadaşlarımla gezerek değerlendirdim.
Uzun bir zaman kalınca bir yerde, bırakıp gelince her şeyi özlüyor tabii ki insan.
Yine de tebdil-i mekanda farahlık var elbette..

 O zamanlardan kalma okuduğum bu kitap, serinin ikinci kitabı Ayaklı Belayı'da geçtiğimiz günlerde okudum. İlk kitap kızın ağzından, ikinci kitap da erkeğin ağzından anlatılıyordu.
Güzel eğlenceli bir çırpıda okunan bir seri.

Yeni evimde ilk akşam yemeğim :)
Tek başına olunca yemek yapılmaz zannediyor insan ama benim gibi yemeyi seviyorsanız, üstüne bir de karadenize gelmişseniz, tabii ki ilk yemeğiniz de tercihiniz balıktan yana oluyor.
Henüz ev ve eşyayla ilgili eksik çok, fırsat bulupta alamadığım ama aklımda olan çok şey var ama zamanla..


İlk günler evden dışarı çıkmadığımdan, uzun süredir ertelediğim mektup arkadaşlarımın mektuplarına cevap yazdım ve postaladım.
İşin garibi mektupların Hong Kong ve Avusturalya'ya kadar gidebilmişken Almanya'ya henüz varamamış olması.
Umarım yolda başına bir şey gelmemiştir.
Bu mektup ve kartpostal arkadaşlığı gerçekten çok çok keyif aldığım aktivitelerden birisi.
Daha hala yazmam gereken ama vakit yokluğundan fırsat bulamadığım yazılacak mektuplar var.
Bundan sonra hengamelerim bitmişken nöbet ertesi yine ilk yapacağım işlerden biri mektup yazmak :)
Bana mektup yazmak isteyen, kart atmak isteyen olursa yurtiçi ya da yurtdışı iletişime geçin lütfen.
Çok hoşuma gider :)

Hala bilgisayarımı tamire veremediğimden usb girişi hala bozuk, ben de instagramdan copy-paste yaptım, o yüzden fotoğraflar biraz daha soluk ve kalitesiz gibi görünüyor sanırım.
Çalışma masam biraz daha toplu şimdi ama uzun süredir başına geçemediğim için tabii ki :)
İlk fırsatta itinayla dağıtılacak yine :)

Dekorasyon dergilerini okumayı çok seviyorum, Evim dergisini de uzun bir süredir okuyordum ama bu dergiyi sadece Ankara'da Ankamall'de bulabildim, buradaki D&R'da yoktu.
Bilgisayarım tamir olduktan sonra bu dergiden çok beğendiğim dekorasyon fikirlerini buradan paylaşıcam yine.

Neredeyim derseniz Trabzon merkezdeyim.
Burada günler sürekli yağmurlu ki bu benim en sevdiğim şey.
Burayı sırf yağmuru ve denizi için tercih etmiş bile olabilirim.
Ancak şöyle bir handikap var ki bütün yağmurlar gece ben uyurken yağıyor, ilerleyen günlerde gündüz vakti de yağar umuyorum.
Henüz gezi planlarımı gerçekleştirebilmiş değilim, biraz daha yerleşmek için vakte ihtiyacım var.
Benim için gitme vakti.
Ütü yapmam ve çöpü çıkarmam gerek. Yarın yine nöbet var.
Şimdilik kalın sağlıcakla :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...