30 Nisan 2012 Pazartesi

ne okuyorum??



        Dün açlık oyunlarının ikinci kitabı olan Ateşi Yakalamak'ı bitirdim.elimde serinin 3. kitabı henüz olmadığı için bende bu kitaba başladım. Audrey hepburn'un hayatı benim hep ilgimi çekmiştir. Marilyn Monroe'nin ki de öyle. İkisininde kameralar arkasında hüzünlü bi yaşamlarının olduğunu düşünüyorum. Henüz Audrey'in herhangi bi filmini izlemedim ama yakın zamanda Tiffanny de Kahvaltı filmini izlemek istiyorum. Belki bu kitabı bitirip Audrey'i daha yakından tanırsam filmide daha farklı bi gözle izlemiş olurum diye düşünüyorum.  Şimdilik bi 30 sayfa falan okudum ama Audrey'in savaşta bu kadar aktif rol aldığını bilmiyordum. Ne yaptıysa kendi çapında yapmış tabiki ama savaş ve Audrey'i bu kitabı okumasam yan yana getirmezdim asla. Bide yazı babasız büyümüş kadın. Küçük yaşta babası tarafından terkedilmek üzerinde belirgin izler bırakmış. Bakalım bilmediğim başka neler öğrenicem. Ne öğrenirsem yazarım sizede.
Ara ara instagramda beğendiğim cümleler olursa paylaşıcam. Bni orda > drwilldone < olarak takip edebilirisiniz. Şimdilik hoşçakalınn....

29 Nisan 2012 Pazar

ankaradan neler aldım??????

Bi tus macerasını daha geride bıraktık.bu sefer otobüs yerine arabayla gittik Ankara'ya. Yol üzerinde Çorum-Kırıkkale (Kırıkkale'ye yakın) arasında Hattuşa adlı bi restorantta mola werdik.   Adını yanlış hatırlamıyorsam deve ciğerlisi kuşbaşılı pide olan bişi sipariş ettik. Tawsiye ederiz falan dediler bizde tamam dedik. Sipariş öncesi aparatif olarak mewsim salata yoğurt we acılı bi ezme geldi. Bunların hepsi çok güzeldi özellikle yoğurt harikaydı gerçekten ki ben sade yoğurdu asla yiyemem, ya içine corn flakes koyarım yada meyweli yoğurt falan yerim. Ama bunu bn bile yedim. Sipariş ise yani daha önce pek çok yerde pek çok pide çeşidi tattım ama bu kadar kötüsünü hiç görmemiştim. Ne tadı wardı ne tuzu. Gidipte uğramak nasip olursa başka bişeyler yiyin ama pidelerinden uzak durun. Aşağıda fotosu var, güzel duruyor olabilir ama aldanmayın :)



Neyse efendim yol halimiz böyleydi işte. Güya tus sınawı için Ankara'ya gitmiştim ama milyon tane alışweriş yaparak geri döndüm. Almayıp içimde kalanlarda oldu mesela bambi de ferre nin mint yeşili bi çantasını gördüm ama yaklaşık olarak 700 tl gbi bi fiyatı wardı ki bi çantaya o kadar para wermek hiç mantıklı değil. Bnde o güzel çantayı bırakıp geri döndüm malesef sizin için fotosunuda aradım ama bulamadım. Orda da telefonumdan çekmek satış görevlileri yüzünden mümkün olmadı malesef :( Zarada da bi kaç güzel şey beğendim ama benzerlerini başka yerlerden aldığım için gerek görmedim. Onlarda sadece beğendiğimle kaldı :( Bunun dışında biras makyaj malzemesi we cilt bakım ürünü falan aldım ama onlar başka bi postta..




Bu zarada beğendiğim elbiselerden biri. Bn tunik olarak kullanmayı düşündüm. Yaz için çok hoş bi seçim olabilir. Fiyatıda 170tl 

Bu seferki tus bna pek çok fincan we termos getirdi :) Ben böyle değişik renk we boyutlarda fincanlar kupalar almayı çok sewiyorum. İş yerinde çalışırkende : mesela bi bardak çay alıyorum kendime ama hasta geliyo, çayımı bırakıp koşuyorum. 2 saat sonra fincanımın yanına ancak geri dönebiliyorum. O zamana kadar da çay çoktan soğumuş oluyo. O yüzden de termoslar benim için çok kullanışlı. Çayı saatlerce sıcak tutabiliyo. Termoslardan da nerde görsem alıyorum hep. Çoğunu eşe dosta dağıttım. Şu anda bu seferki aldıklarım dahil bende 5 adet kaldı. Bunlar yeni termoslarım:






Beyaz we mawi olan termos schaffer ın.çok şirinler. Görünce duygusal bi an yaşadım resmen. Birini kndime birinide kardeşime aldım. Ona almasam zaten bnimkine el koyacaktı :) Diğer üzerinde nemrut heykelinin olduğu termos ise starbucks dan. Ordaki termosların hepsini almak istiyorum aslında ama wildan saçmalama diyip tuttum kendimi bu sefer...

Bunlarda yeni kupalarım.üçünü de starbucks dan aldım.






Bu bardakları alınca tabiki bunlarla içmek için hemen bi yeşil çay aldım starbucks dan. İlk kez deniyorum. Normalde sadece kahwe içtiğimiz için yeşil çay sattıklarını bilmiyordum ama kutusu hoşuma gitti. İçindende böle küçük tek içimlik paketler çıktı. Bakalım umarım tadı güzeldir. Bugüne kadar sadece elmalı we yaseminli yeşil çayı tadını sewerek içebildim. Hele ballı yeşil çay diye bişey war ki tam bi felaket. İçenler warsa nasıl içiyorlar bilmiyorum gerçekten..






 Kahwe içeren herşeyi çok sewdiğim için yine starbucks da satılan kahweli lokumlardan aldım. Normalde kahwenin yanına almıştım ama tadı o kadar hoşuma gitti ki hepsini şu yazıyı yazarken yedim bile :))))

Bi sonraki postta da aldığım makyaj ürünlerini göstercem. Şimdilik bu kadar :) Hoşçakalınnn....


27 Nisan 2012 Cuma

bir doktor iş sonrası ne yapar

Evet bakalım iş çıkışı neler yapmışım.
Bgn diyete tekrar başladım. O yüzden sabah bu gördüğünüz karnitin tabletten aldım. Henüz ilk kez kullanıyorum o yüzden şimdilik sadece bu fotoyla idare edin. Sonrasında detaylı bi post gelecek...


Mesaim 4te bitti ve bizim çarşıda yapacak çok işimiz wardı. Hemen iş arkadaşımla kendimizi çarşıya attık. Önce malum taksit ödemeleri faturalar falan gbi şeyler halledildi.

Sonta teknosaya uğranıp serwise gönderilip bakımı yapılmış bilgisayarımız alındı. Teknosaya girmişken boş çıkmak olmaz tabiki. Bu aralar pc aşırı ısınıyordu bende ne zamandır laptop soğutucu almayı planlıyordum. Hazır gelmişken alayım dedim


Şu anda bu soğutucuyu kullanıyorum ama daha yeni o yüzden tam olarak bi değerlendirme yapmak istemiyorum. İlerleyen dönemde bununla ilgili bi post yapmak war aklımda. Bakalım nasip..

Kasada ödemeyi yaparken Sinbo'nun bu küçük kıyafetlerdeki tüyleri temizleyen ürününü de çantama attım hemen. Bununla ilgili yazı için sizi şöyle alalım



16 GB lık bu usb yi de nasıl olduysa çantama atıwermişim :))



Weeeee bu ciciler benim olduuuuuuuu..... :)))))))
Çok güzeller dimi. Dolgu topuk olmalarını ayrıca sewdim. Hem günlük hemde iş yerinde rahatça giyebilirim


Lens solusyonum bittiği için eczaneye uğradık. Bu kutu bna yaklaşık bi yarım yıl yetiyor ( seyahatlerde kullandığım küçük boy lens solusyonlarım hariç) birde polarisin bu topuk koruyucularını aldım çünkü her yeni aldığım ayakkabı bol bile gelse ayaklarımı vuruyor malesef.


Bu kadar alışwerişten sonra günün yorgunluğunu buzz gbi bi limonatayla attık.ohhhh..



Son olarak akşam yemeğimiz. Çok iştah açıcı görünüyor değilmi. Ama bitirmekte bile zorlandık. Sonrasında tatlı olarakta bi porsiyon kazandibi söyledik ama onu görünce kendimi kaybettim o yüzden çekmeyi unutmuşum ;(
Sonrasında kendimizi ewlerimize attık. O kadar yorulmuşumki. Gün içinde sürekli ayakta durmak, ordan oraya koşturmak çok yoruyor insanı. Bir de sürekli şikayet dinlemek!!! Acil doktoru olarak insanların her zaman en kötü en sancılı en mutsuz hallerine tanık oluyorum. Bir de son günlerde artan doktora şiddet olayları ve bıçaklanıp vefat eden doktor arkadaşımız.. Çok uzun zamandır böylesine yıpranmamıştık.. Umarım bu yaşananlar bi son olur.. Allah daha kötüsünü göstermesin. 

23 Nisan 2012 Pazartesi

sinemalarda bu hafta AŞK YEMİNİ

Ankara'ya gidipte güzel bi sinema keyfi yapmadan olmazdı. İzlemediğimiz bikaç film vardı. 'Fetih 1453' ü izlemeyi çok istiyordum ama kız arkadaşımla ikimizde duygusal moddaydık sanırım ki orjinal adı The Vow bizde de Aşk Yemini şeklinde çevrilmiş filme girmeye karar verdik.



Channing Tatum daha önce 'Danset Benimle' adlı filmde oynamıştı benim bildiğim.Güzelde oynamıştı hani.Kızımız Rachel McAdams da 'Sherlock Holmes' da O'nun güzel sevgilisini oynuyordu.

Filmin yorumuna gelince gerçekten çok çok güzel bi filmdi.Çiftimiz birbirlerine çok yakışmış umarız birlikte daha çok filmde oynarlar. Filmimiz biras acıklı duygusal ağlamaklı bi film olmuş.Benim gözlerim doldu pek çok yerde. Hele de çocuğun kıza olan aşkını anlattığı yerler insanı derinden etkiliyordu.Daha fazla spoiler vermek istemiyorum.Bence kesinlikle izlenmeniz gereken filmlerden..


kıyafetlerimizdeki tüylerden kurtulalım...

geçtiğimiz sezon little big den kurukafa baskılı gri bi tunik almıştım ancak ilk yıkamam sonucunda her tarafı tüylendi ve giyilemeyecek bi hale dönüştü çok da severek almıştım oysaki. Malum kapalı bi bayan olunca gönlümüze göre tunik bulmak zor, atmaya da kıyamadım öylece bi kenara bırakıvermiştim.


Geçen gün işten çıkınca bozulduğu için servise gönderdiğim bilgisayarımı almaya teknosaya gittim. Kasada ödeme yaparken Sinbo'nun bu küçük ew aletini gördüm. Hemen çantama atıp denemeye karar verdim çünkü tuniğimi giyememek içimde kalmıştı :(


Benim kıyafetimde aynı resimdeki gibiydi. Her tarafını tüycükler kaplamıştı. İşte tuniğimin önceki hali :(



Ne kadar kötü görünüyor değilmi. Ben çok mutsuz olmuştum bu halini görünce



İşte bu pembe küçük şey Sinbo'muz ve alttaki fotoğrafta beni bu ürünü kullanırken görüyorsunuz


Sonucu daha iyi anlayabilmeniz için tuniğimin yarısını Sinbo'nun bu cihazıyla temizledim diğer tarafını da temizlemeden bıraktım. Gerçekten de çok farketmiş dimi


Alırken ilk başta çok işe yarayacağını düşünmemiştim. Hatta <Gereksiz yere para harcıyorum, aldığıma hiç memnun kalmayacağım, nasılsa bi işe yaramayacak> diye söylenip durdum kendime ewe gelinceye kadar ama sonuç yüz güldürücü sanırım... 18 tl gbi bi fiyatı var bnce çok da uygun. Sonuçta bu parayı gün içinde nelere harcamıyoruzki..

Ben memnun kaldım üründen. Tuniğimde çöpe gitmemiş oldu böylece. Teşekkürler SİNBO :))








21 Nisan 2012 Cumartesi

yolculuk vakti...

       Gidiyorum ben ama çok uzaklara değil. Ankara'ya gidip dönücem hemen. uzmanlık sınavları falan filan. Çok çalışamadım ama olsun. Kendimi denemiş olcam. Döndüğümde yeni postlarla burda olucam. O zamana kadar Allah a emanet olun hepiniz...
       Ps: Bna dua etmeyi de unutmayın olurmu...

20 Nisan 2012 Cuma

sarı odalar

Bu sene kıyafetlerde sarı ve mint yeşili renk modası hakim malumunuz. Ben iki rengide çok sewerim. Sezonun bu trend renklerini içeren pek çok şeyde aldım ama bu postta sarı renk temasının kullanıldığı odalardan beğendiklerimi seçtim sizlere.


Sarı rengin en ufak bi dokunuşu bile odanın hawasını nası değiştirmiş değilmi.sarı çiçekler, sarı perdeler we bnimde almayı çok istediğim sarı renk bi puf..


Burası pek bi sarı olmuş. Ben kndi evimde olsa bu kadar çok kullanmazdım belki ama güzel görünüyor yinede


Bu en sevdiğim sanırım..yeşille uyumu da çok güzel. Böyle bi masada birlikte kahvaltı yapsak güzel olurdu değilmi




Ben kendi yatak odam için turkuaz renk tonlarını tercih ediyorum ama buraya da yakışmış hani



İşte böyle. yakın zamanda evini dekore etmek isteyen birileri varsa umarım size bi ilham verebilmişimdir. Bu sene sarı rengin hakim olduğu mutlu günler diliyorum sizlere. Eğer o sarı puftan bi yerlerde görürüseniz bana haber edin olurmu :)




19 Nisan 2012 Perşembe

kütüphanemizde bu hafta..

       Ben kitap okumayı çok severim. Daha okumayı öğrenmediğim zamanlarda bile bu böyleymiş. Babam beni ancak koltuğumun altına birkaç kitap sıkıştırarak susturabilirmiş :)  büyüdüğüm zamanda durum çok fazla değişmedi. Ne zaman bu dünyanın karmaşasından yorulsam kitaplara kaçarım hep ve öyle bi dalarım ki okumaya; yanımda top patlasa duymam. 
       Sizinle de bu başlık altında okumakta olduğum kitapları paylaşmak istiyorum.belki kitapseverler olarak ileriki zamanlarda kocaman bi aile oluruz.
       Şu sıralar Açlık Oyunları na takmış durumdayım. Gerçi insanlar seriyi bitirip filmini bile izlediler ama olsun. Twillight dan bile daha sürükleyici olduğu söyleniyordu kitap için. Açıkçası bana göre öyle değil. Tamam güzel kitap falan ama yine de Twillight ile boy ölçüşemez gibi geliyor. Bu kütüphane yazımızda bana elmalı yeşil çay (tavsiye ederim.yaseminli yeşil çaydan sonra bunuda beğendim) ve favori tatlım tiramisu eşlik ediyor...tabii bir de yanımdan ayırmadığım excipial hydro. Gün içinde hastanede ellerimi çok sık yıkadığım için bütün nemini kaybediyor bende bu kaybı akşam işten sonra telafi ediyorum. Cilt uzmanları da excipial hydroyu öneriyor. Vücudunuzun her yerinde güvenle kullanılabilecek bi ürün. Bunun birde çok kuru ciltler için hazırlanmış excipial lipo su var. Bende ikisi de mevcut. İkisini de şiddetle tavsiye ediyorum..
 

18 Nisan 2012 Çarşamba

loreal paris

      
                                                             
 işte limango ganimetlerim
        Bugün sizinle limango indiriminden aldığım loreal paris in ürünlerini paylaşmak istiyorum. Günlük hayatta makyajsız asla sloganı ile hareket eden ben limangonun bu kampanyasını görünce dayanamadım ve bu ürünleri denemek istedim


       İlk ürünümüz Loreal göz makyajı temizleyici. Ben lens kullanan biriyim ve yakın zamandada bir konjuktivit (göz enfeksiyonu) geçirdim, birascıkta göz kuruluğum var.(hem çok ağlayamadığım için-biliyosunuz gözyaşlarımızın göz küresinin temizliğinde ve gözün rahat hareket etmesinde büyük önemi var-birde bi süre önce aknelerim için ROACUTANE kullandım ki bu ilaçda gözlerde belirgin kuruma yapıyor)bu ürünü lens kullanan biri olarak bu tür sorunlarım dolayısıyla dikkatle inceleyip aldım daha doğrusu ben öyle zannediyordum. ürünün üzerinde hassas gözler için uygun olduğu ve oftalmolojik olarak test edildiği yazıyordu bu yüzden ürün yorumlarını hiç okumamıştım.
       Açıkçası hiç memnun kalmadım. Bi kere göz makyajını kesinlikle temizlemiyor. Makyaj gözünüzde olduğu gibi dağılmış olarak kalıyor bu sebeple de allerji ve enfeksiyon riskinizi artırıyor. Sonuç olarak hem paranıza yazık hemde gözlerinize. Peki sizden bu ürünü kullanıp olumlu yorumları olanlar oldu mu.Eğer varsa benimle paylaşmanızı rica ediyorum çünkü belkide benim ürünümün kullanım süresiyle ilgili bi sorun olmuştur.
      
        Diğer bir ürün ise loreal paris derma genesis. 30yaş üstü bi ürün. Henüz 30lu yaşlarda olmasamda peeling sonrası kullanmak için aldım bu ürünü. Hyaluronic asit içeriyor ki bu madde bağ dokumuzda bulunuyor ve yaşlanma karşıtı özelliği taşıyor. Zaten kullanım sonrası yüzünüzde bir gerilme hissini farkediyorsunuz hemen. Bende hafif bir yanma da yapıyor ama hemen geçiyor.Ben haftada 1-2 kez peeling sonrası kullanıyorum ama günlük kullanım içinde uygun bir ürün loreal derma genesis.
       Son ürünümüz loreal revitalift. Günlük nemlendirici ihtiyacınızı karşılamak için iyi bir seçenek. Ben makyaj öncesi için iyi bir baz olduğunu düşünüyorum. İlerleyen saatlerde yüzümde yağlanma ve parlama da oluşmadı. Her cilt tipine uygun bir ürün sanırım bu yüzden sizde güvenle kullanabilirsiniz diye düşünüyorum.
       Bu günlük bu kadar. Tekrar görüşmek üzere :)

17 Nisan 2012 Salı

bu bir isyan yazısıdır

BASIMIZ SAGOLSUN. Bgn T.C. Devleti gencecik bir hekimini saglikta şiddete kurban verdi. Bir hafta kadar önce kanser nedeniyle tedavi gördüğü klinikte ameliyat sonrasında vefat eden 85 yaşındaki bir hastanın 17 yaşındaki torunu tarafından İNTİKAM gerekçesiyle Göğüs Cerrahi Doktoru Ersin Aslan hunharca katledilmiştir. Kalbinden ve karnından bıçaklanan Dr. Ersin çalışma arkadaşları tarafından hemen ameliyata alınmış, bir böbreği ve karaciğerinin bir bölümü alınmış ancak kurtarılamamıştır. Uzm.Dr. Ersin Arslan geride 4 aylik bebegi ve esini bizlere emanet birakti. Bgn 17 nisan 2012. Biz hekimler bugunü asla unutmayacagiz. Allah mekanini cennet eylesin.

16 Nisan 2012 Pazartesi

hadi kitaplaşalımmm

mayanın günlüğü blogunun sahibesi güzel bi organizasyona öncü oluyor.bn katıldım.çokda eğlenceli olcak bnce.eğer kitaplarla aranız iyiyse sizde bi göz atın derim.kitapseverleri böle alalım o zaman

aylar sonra..

       herşeyden çabuk sıkılan biri olarak daha bişiler yazmadan bu blog işindende sıkılmışım sanırım ki ocakta blogumu açtığımdan beri hiç bişey paylaşmamışım.şimdide çok yazasım war içimde tutamıyorum yüzdende aylar sonra bir merhaba diyeyim istedim
       bu aralar bnim için çok yoğun we yorucu geçiyor.haberlerdeki amasya da şehit haberlerini duyanlar olmuştur.malesef o askerler bnim acil mesaimde geldi we hala olayın şokunu atlatmış değilim...
       şimdide yine yoğun bi mesai sonrası pcnin başına geçtim yazıyorum.bgnde insanlar çıldırmış.bi sürü bıçaklama olayı wardı.ne istiyorsunuz birbirinizden anlamıyorum hiç..
       nese bn bunları yazmayacaktım.izlediğim bloglarda gezinirken bir çorba tarifi gördüm.bni kndine çekti resmen.bu aralar tamda yemek istediğim sofistike tatlardan biri gbi geldi.daha denemedim ama bu hafta sonundan sonra hemen denemek istiyorum.fazla uzatmadan link wereyim sizlere.sewgili umut sepeti blogunun  sahibesi paylaşmış.#bahar çorbası# http://umutsepeti.blogspot.com/2012/04/bahar-corbas.html
çok leziz görünüyor.bnce sizde denemelisiniz.
       burda çok güzel bi hava war .yağmurlu we ılık.bir bardak kahve alıp bu güzel havada balkon keyfi yapmaya gidiyorum ben.tekrar yazmaya niyetlenene kadar Allah a emanet olun..

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...