16 Mayıs 2012 Çarşamba

içimden gelenler geçenler... mim #2

sevgili volante beni mimlemiş.içimden geçenleri yazdıklarımızı hiç silmeden paylaşacakmışız
aslında içimden öyle şeyler geçiyorki, bu mim hiç uygun olmadı :)
bu ara çok öfkeliyim gerginim iş yerinde ciddi sıkıntılarımız var
doktor eksiğimiz olduğu halde çalışmaya zorlanıyoruz
bu sebeple herkese kızgınım.bizi bu şekilde çalışmaya zorlayan yönetimede, siyasi tanıdıklarını kullanarak acilde çalışmaktan kaçan kendilerini başka yerlere görewlendirten doktor arkaaşlarıma (!) da
 bu işi yapan iş bilmez siyasilere de herşeye ama herşeye kızgınım
normalde dün akşam size başka bi post paylaşacaktım.yazısını bile hazırlamıştım sadece fotoları eklemek kalmıştı.ama dün o kadar sinirliydimki öfkeden ellerim titriyordu ve bütün geceyi uykusuz geçirdim.bikaç saatlik uykuyla nöbet tutmaya geldim.normalde böyle kızdığım çok olmaz ama daha doğrusu kızsam bile bu kaadr uzun sürmez ancak nerdeyse bir yılın birikmişliği bni çok yıprattı ve sonunda bu hale geldim :(
şimdi öfkem biras dinmiş gbi.hatta acıktım bu kadar öfkenin üstüne.geçen gün çok acıkınca bişile ryapmak için mutfağa yönelmiştim.ramen yemek istiyodu canım.bilmeyenleriniz için ramen bi uzak doğu yemeği.sulu makarna görünümlü bişey.ama evde ramen olmayınca bnde spagetti ile yapmaya karar verdim ve gerçekten çok başarılı oldu.kendim yaptım diye söylemiyorum.çok uzun zamandır yediğim en lezetli şeylerden biriydi.işte şu anda da ewde olup o spagettiden bozma ramen yemek istiyorum ama mümkün değil tabiki.poaça neyimize yetmiyor modundayz şu anda :)
bikaç saat kadar önce bi otopsiden geldim.gencecik bi çocuk daha 17 yaşında trafik kazası sonrası yoğun bakımda yatışının 8. gününde hayatını kaybetti.bende onun ölü muayenesine indim nöbetçi savcıyla birlikte.onu görünce çok üzüldüm.pek çok hayali vardı belkide ama hiçbirini gerçekleştirmeye ömrü yetmedi.hayatının baharında ..ömrü bu kadarmış tabiki.Allah ın takdiri böyleymiş.başka bişi söylemek düşmek haddimize..ama üzülüyo insan haliyle..hele babasının morgun önünde ağlaması hala kulaklarımda :(
düşünüyorumda yaptığım iş ne zor...ewet her meslek zor.ona bi itirazım yok.başka meslekler kolay diye değil bu yazdıklarım.sadece bi içimi dökme bunlar.
insanların hep en kötü en acılı en dayanılmaz hallerini görüyoruz.pek çok insanın bakmaya dayanamayacağı şeylerle iç içeyiz.bu kadar yıl doktorluk yaptıktan sonra çok uzun bi sürede değil yani 3 yıldır doktorum şunun şurasında.nede başka bi meslek seçmedim diyorum.her ölen hastayla bi parçamız ölüyo.gerçi insanlar bizim ruhsuz ve duygusuz olduğumuzu düşünüyolar ama işin aslı öyle değil.durum şöyleki.bi hayalinizde canlandırın.içeriye bi hasta giriyo.yaşı önemli değil.hepsi can taşıyo sonuçta.85 yaşındada olsa 5 yaşındada olsa hepsinin bi yakını var ve hepsi kendi aileleri için kıymetli elbette.bi şekilde kalpleri durmuş olsun.sen müdahale ediyosun yarım saat bi saat.hastayı kurtarmak için elinden geleni yapıyosun.ama olmuyo.elinin altında bi kalp var.bi ruh.wazgeçersen olmaz nasıl vazgeçeceksin..ama kader var..
o hastayı morga gönderirken bi sonraki hasta seni bekliyo oluyo...neyin war diye soruyosun...boğazım ağrıyo grip olmuşum diyo..!!!
grip olanlar hasta değilmi değil demek istediğim.siz olsanız şokunda çıkamayacağınız durumlarda bizden soğuk kanlı olmamız ve bi hastaya kalp masajı yaptıktan sonra arkamızı dönüp burnu akan birine bakmamız bekleniyo bizden.ve herhangi bi duygusal tepki vermememizi..ama bizde insanız.her baktığımız durumu kötü hasta bizde izler bırakıyo.durumu kötü bi hasta baktıktan sonra gelip bi grip bakmak gerçekten bazen çok zor geliyo.bazen elimi başımın arasına alıp bırakında az önce ölen hastam için üzüleyim benimde bi parçam öldü onunla bırakın bende yasımı tutayım demek istiyorum herkese...
ama susuyorum ve hasta bakmaya devam ediyorum..
şimdi bunları yazarken; geçen hafta üzerinden traktör geçen 18 yaşında bi erkek hastam aklıma geldi.saatlerce ameliyattan çıkmasını bekledik.cerrahlar ellerinden geleni yaptılar ama her iki akciğeride çok kötü hasar görmüştü.daha sonra bi üst merkeze sevk edildiğini öğrendim.ameliyata girmeden önce elini tutup; taburcu olunca bizi ziyarete gelmesini söylemiştim ona.şimdi ise yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum..ama inş. kurtulur..aradan günler geçmesine rağmen hastalarımız bizim içimizde yaşar..arkamızı döndüğümüzde onları unutmayız..zannedilenin aksine biz doktorlar o kadarda kötü kalpli değiliz belkide..bazen bizimde insan   olduğumuzu unutmamanızı hatırlatmak istiyorum..
ne çok duygusala bağladım bu saatte.bi mim bni alıp nerelere getirdi..
ne çok söylenecek şey varmış içimde meğerse..
belki yazdıklarıma kızanlar olur..bazılarınız hak verir belki..desteklenmek yada kösteklenmek için değildi yazdıklarım..sadece yüzlerinizi dahi görmediğim sizlere içimi döktüm..dertleşmek için bu saatte sizin kapınızı çaldım bir dost gbi..umarım geri çevirmemişsinizdir bni..

ve son olarak kim dertliyse ve içini dökmek istiyorsa ona gitsin bu mim ve döksün içindekileri..

6 yorum:

Susuz Yaz dedi ki...

Çok zor meslek. her hastaneye gidişmde derim Rabbim doktorlara sabır versin diye. Cahılı akıllısı küstahı iyisi kötüsü herkesin derdini dinlemek zorunda. Ama cok cok kutsal saygıyla egılecek ıkı meslek ogretmen ve doktor. Allah hepsıne guc kuvvet versın..

Sessizce dedi ki...

İçime dokundu yazdıklarınız. Evet madalyonun bir de bu yüzü var. bizler hasta olarak işin böyle yönlerinin olduğu bilmeyiz. benim en şikayet ettiğim konudur dr.lardaki güler yüz eksikliği. Ama dediğiniz gibi biraz önce bir hayat kurtarmak için çabalarken az sonra basit bir rahatsızlığı olan hastanın karşısına çıkmak durumunda kalabiliyorlar. O halde de onlardan beklediğimiz güleryüzü -haklı olarak- gösteremiyorlar. Her işin bir zorluğu var evet ama dr. luk apayrı birşey olsa gerek. Bir yanda iyileşen hastayla duyulan gurur hissi diğer yanda kayıplarla gelen çöküntü duygusu. Zor. Allah kolaylık versin.

Volante dedi ki...

Of ya.ben de doktorların hep soğukkanlı olduğnu düşünürüdüm ta ki senin yazını görene kadar..Gerçekten çok zor bi şey ya.Otopsi,morg..bunlar çoğu insanın yapamayacağı şeyler.mesela mor diyince ben bi gerilirim.halbuki ölüler var sadece.yaşamıyorlar,bana ne zararı olabilir ki?neden böyle bilmiyorum ama cidden cok zor bi meslek ve herkes yapamaz.çok çok öenmli bi meslek ve siz de böyle bi mesleği yapıyorsunuz,ne güzel..

drwilldone dedi ki...

Teşekkür ederim.Allah hepimize yardım etsin.hem hastaya, hem hastaya bakan doktora..ikisininda sabra ihtiyacı war..

drwilldone dedi ki...

Güleryüzlü olma konusu en çok şikayet aldığımız şey..haklılık payı da var tabi.biz doktorlar hasta olmadığımız, olsakta her türlü tibbi olaya kolaylikla ulasabildigimiz icin hastalar konusunda cok fazla empati yapamiyoruz.bunu düsündüğüm cok olur bnim.ama iste seninde ifade ettigin gbi madalyonun bide bu yüzü var malesef.hastanin moralinimi düzeltelim yoksa hastayimi tedawi edelim diye tartisilan bi akım bile var bu konuda..doktorda hastada haksiz degil aslında..

drwilldone dedi ki...

Düşündüğün gbi sogukkanliyiz dogru.öyle olmakta zorundayiz.düşünsene bi.hastanin biri kanlar icinde gelmis sana.Sen onu görünce fenalasip yandaki sedyeye bayilamazsin :) ama her zaman olmuyo sakin kalabilmek.bn kalp masaji yaparken odaya girip bnim hastamada ölüncemi bakacaksin diyen insan diyemiyorum affet haywanlar war toplumumuzda.we komik olan seyse hastasi ya grip oluyo.yada boynu tutulmus oluyo.en fazla ishaldir.bunlardanda kimse ölmüyo.. :((

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...